2 Mar 2010

Cem Uzan'ın Eski Koruması Yeni Taksi Şoförü

Bilen bilir benim taksici milleti ile ilgili bitmek bilmeyen hikayelerimi. Bir çoğunu yazmıyorum burada. Aradan seçmece yapıyorum. Ya da canım isterse yazıyorum :)
Dün yine güzel bir tanesine denk gelince hemencecik yazayım istedim.

Ofisten çıktım ve atladım bir taksiye. "İyi akşamlar bacım" cümlesi ile başlayan selamlaşma faslından sonra kafamı çevirdim cama, kestim muhabbeti. Bu bacımla başlayan muhabbetlerin sonundan pek hoşlanmıyorum ben. En son bacım diyen şoför arkadaş beni daha rahat bir ormana götürmek istediğinden de olabilir pek tabii bu tepkim.
Neyse uzatmadan devam edeyim. Normal normal İstanbul trafiğinde ilerliyoruz. Bir anda önümüze bir araç atlayıverdi. Doğal olarak sinirlendi bizimki ve bir iki satır söylendi arkasından. Sonra da döndü bana "bacım her gün 2 adam dövmezsem rahat edemiyorum" dedi. Ne denir şimdi bu insanlıktan nasibini alamamış ama tam olarak da hayvan kalamamış adama? Ne diyeceğim. Sustum . O susar mı hiç! " Vallaha bak her gün 2 adamı  döverim. Bir gün bile şaşmadı şimdiye kadar. Bir günüm boş geçmedi, en az 2 adam dövmediğim bir günüm dahi yok yani". Bu noktadan sonra artık daha fazla tepkisiz kalamadım. "Ciddi misiniz siz?" gibi bir vızıltı dökülebildi sadece dudaklarımın arasından. Gerçekten ciddi miydi bilmek istedim çünkü. Nasıl olabilir ki böyle bir şey? "Kahvaltı etmeden evden çıkmam"  der gibi rahat  hatta gururla söyledi bunu. "Tabii ki ciddiyim güzel bacım. Ya ne yapayım? İnsan olacaklar, insan. Hatam varsa da insan gibi, güzel güzel söyleyecekler bana. Yok öyle küfürlü konuşmalar. Ben de veririm derslerini o zaman. Allah affetsin tabii. Ama dövmeden de olmuyor".
Allahım ne diyor bu adam böyle??!! Yani bi yandan doğru söylediği şeyler var ama kendiyle çelişiyor. Ben yapınca oldu mantığı yani. Kötü laf kendisine edilince sorunun çözümü dayak oluyor. "Ee o zaman siz anlatmayı deneyin güzel güzel. Bak ne iyi dediniz" dedim. "Onlar bana küfür ederken ben öyle sakin sakin kalamam. Döverim. Allah affetsin tabii. Çok ah almışımdır". Bence bu adamı sosyologlar incelesin.
Şoforümüz şöyle devam etti : "Ahh ahh çok ah aldım bacım gerçekten çok ah aldım. Ne güzel işim vardı ama adamı bitirdiler". Adamı bitirdiler dediği zaman kendisinden bahsediyor sandım da sordum " Hayır olsun? Ne iş yapıyordunuz?" "Cem Uzan'ın eski korumasıyım ben. Bitirdiler adamı. Rahat rahat çalışıyorduk ne güzel. Tam 4 yerimden silah yedim bacım ben. Korudum ama adamı". Aferin sana!
 İyice meraklandım ve sormaya devam ettim. "Ciddi ciddi silahlı çatışmaya girdiniz yani. Bu 4 yara bir seferde mi yoksa ayrı ayrı çatışmalarda mı oldu peki?" "Tek seferde bacım. Ölmedim ama." diye bir cevap geldi.
 Cem Uzan dedi ya daha da sorasım geldi. "Sürekli böyle silahlı çatışmalar oluyor muydu peki?" Cevap:  "Sen bilmiyor musun bacım bunları yaa. Oluyor tabii ki. Sadece bende 2 tane silah vardı. Ben adam vurmadım ama çok can yaktım çook. Allah affetsin. Sonra adam bitince bizim de işimiz bitti. Benim silahlar evde yatıyor artık. Sokakta taşıyamıyorum. Eskiden limitsiz restaurant gibiydim. İstediğin kadar ye var ya hani. Hah işte ben de onlar gibi limitsiz ateş edebiliyordum istediğim yerde. Şimdi artık sadece evde kullanma iznim var. Limitsiz kullanmak için silah başı 17.000TL ödedi zamanında ruhsat için".
Ben daha fazla soru soramadan gideceğim yere varmıştık. Daha çook soru sormak istedim aslında bu adamlarla ve eski işi ile ilgili ama zaman geçti gittiii...
Eskiden korumalık yapmış, yaralanmış ve yeri gelince yaralamış, halinden tavrından da içinde ciddi bir öfke taşıdığı gayet açık bir şekilde belli olan bir adamın ticari taksicilik yapma iznini kim veriyor ben onu merak ediyorum.
 Bu siniri ve "dayakçılığı" hakkında da gururla, kabara kabara konuşan bir adama kazara "Neden o yoldan gittiniz. Yolumuz uzadı. Hem de gereksiz trafiğe girdik" gibi masumane bir "yolcu" cümlesi kursak bizlerin sonu ne olur acaba??

6 yorum:

özlem37 dedi ki...

:) canım benim tez en yakın zamanda kendine bir araba almanı tavsiye etmek durumunda kalacağım.böle giderse sen birgün biriyle feci kapışacaksın.bu arada bende taksicilerle ilgili böle vurdulu kırdılı bir anımı anlatayım belki sana da lazım olabilir.birgün aynen bu tiplemede bir taksi şöförü ile yola çıktım.önüne gelene inanılmaz küfürler etmeye başladı.sonra bana döndü ve dedi ki abla meslek ne senin? ben de gayet sakin sporcuyum dedim.kafayı çevirdi.muhtemel bu kadın ne sporu yapıyordur ki die baktı.bende judo federasyonunda hocayım dedim.hadi yaw dedi.mesela ben yeminliyim adam dövmem yasak bu endenle trfaiğe arabamla çıkmıyorum.dövmeye başlayınca sonucu çok fena oluyor dedim.yoksa hem hocalığım hem lisansım iptal edilir dedim.bir daha adam ağzını açmadı.huzur içerisinde yoluma gidebildim.ve bir daha da asla durak harici bir yerden taksiye binmedim.
şöför Nebahat arkadaşınız :)

NzN dedi ki...

Özlem37- Süpersin!! Ofisteyim diye patlatamadık kahkahayı ama içten içe pek güldüm:))
Ben de bundan sonra bu hikayeyi alayım da önüme gelen taksiciye satayım!!!

Bu adamlar yüzünden hakkatten yakında araba ile atacağım kendimi sokaklara ha!

sürüden ayrılan koyun dedi ki...

paranın satın alamayacağı hiç bir şey olmadığını gösteren güzel bir yazı. adamın sadaketini satın almışlar. herkes başkası için kolay klay 4 mermi yemez.

NzN dedi ki...

sürüden ayrılan koyun-adam hala aynı kafada devam ediyor zaten baksana! üzgün hatta uzan'ın yanından ayrılmış olduğu için...vurdulu kırdılı ekşın(!) hayatına devam etmenin yollarını arıyor abi...

sürüden ayrılan koyun dedi ki...

aracın plakasını istiyorum.

NzN dedi ki...

malesef plakayı alamadım, aklıma bile gelmedi aslında:) sapıklık yapan taksilerin plakaları çıkmaz ama aklımdan hemen onu yazıveririm buralara...