Dün akşam harika bir sürprizle bu yazın ( hala yaz diyebilirim canım isterse allaa allaa) ilk konserine gittim. Diana Schuur.
Bilen bilir bu yazı şahsen pek bir şey anlamadan, hiçbir konseri, festivali takip edemeden hatta hiçbir sosyal aktiviteye dahil olamadan yaşadım. Dolayısı ile dün akşam son dakika golü ile ruhum şenlendi. Arkadaşımın elinde fazla kalan bilet ile dahil oldum programa.
Hatunun enerjisi gerçekten çok güzeldi. Gözleri görmeyen insanların gönül gözlerinin açıldığına inanırım ben. Senin, benim baktığımız pencereden bakmıyor onlar. Farklı şeylerin kıymetini biliyor ve öyle yaşamayı öğreniyorlar. Diana da bunlardan biri kanımca. Sahneye çıkıp yerlere kapana kapana selamladı herkesi muhteşem mütevazi tavrı ve kocaman gülümsemesi ile. Konser bitiminde de kaç kere yere eğilerek selamladı bizleri inanın sayamadım.
Sesi zaten su gibi. Çok iyi geldi çoook.
Bu güzelliği bozan tek bir şey vardı o da ;
Önümüzde oturan hatunun parfümü. Nefesimi kesecek derecede bulanmıştı parfüme. Nefes aldıkça tıkandım. Kokusu da hiç tarzım olmadığı için tadımı kaçırdı. Öyle demeyin koku önemlidir. Ayrıca hassas olduğum bir konudur bu koku olayı. Kötü kokuya asla tahammülüm yoktur. Sinirlerim bozulur. Ayarım kayar falan. Hatun da saçını sallaya sallaya oturduğu için her rüzgarda kokusu yapıştı burnuma, genzime. Ne fena bir şey aslında di mi? Böyle bir şey için kim kimi uyarabilir ki? Hani lak lak konuşuyor olsa bir güzel azarlarsın da kokusuyla ilgili ne diyeceksin ??!! Kendi zevksizliği ama bu kadar da bulanmanın anlamı yok.
Zaten hatunun bacaklarındaki kıllara da takmıştım, kokusu da üstüne gelince tam oldu. Gıcık oldum. Zaten konser de bitmeden kalkıp gittiler sevgilisiyle birlikte.
Bacaklarındaki kılı nasıl mı gördüm? Konser başında benim yanımda oturuyorlardı. Önümüzdeki koltuklar boş kalınca hoop! diye geçiverdiler. Neyse... Konser başlamadan üstünden montunu çıkardı. Kısa bir elbise ama koktely elbisesi gibi bir şey giymişti. Doğum günüymüş duydum. Duyurdular. Dizlere kadar sorun yok ama dizlerden sonrası benim saçlarımla kapışır o derece yani. Maden altını alıyorsun. Bir de kısa elbise giyiyorsun eee o zaman alsana cicim o üstteki kıllarını da. Amaan neyse banane. Uyuz oldum ya bir kere. Üstü kaval altı şişhane...
Onlar gittikten sonra zaten konserin en güzel bölümü başladı ve ben de yayıla yayıla keyifle izledim, yerimde kıpır kıpır kıpırdandım...
Sefam olsun...
9 yorum:
olsun olsun,sefan olsun valla.yazın sonundan bir gece çalmışsın bakıyorum :)
evlenecek bir arkadaşıma ağda partisinde şoka girmiştim ben sen nediyon yaa
bizde gormedik cok, parfum sisesine dalip cikar ama killi gezer obur yandan :)))
bacakları da kıllıysa ya feministtir ya entel :D:D:D
sine'mden,
çaldım valla, pek de güzel oldu:)
zoitsa,
bekarlığa veda yerine ağda partisi de pek orjinalmiş. allahtan korkan sen olmuşsun ya kocaya denk geleydi:))!!!
A-H,
sorma anacım yaa gıcık oldum gıcıkk.
cüzzamlım,
bacakların yarısı kıllı, yarısı kılsız olunca ne oluyo peki??? dizden aşağısı kaymak gibiydi olay dizden yukarı da başlıyor. yarım bacak olayı yani
ıyyyk bi koku geldi sanki buraya :)
battodol,
gelir anacım gelirrrr, öyle bi sıkmış ki hatun oraya da gelir!
Ter kokusu olmasından iyidir canım, eheheh (: Bu arada cahilim sanırım ilk defa duydum Diana Schuur ablamın ismini, öğrenmiş olduk sayende :D
modafobik,
walla benim için hoşuma gitmeyen overdose parfüm kokusu ter kokusu ile eş değer :))
diana schuur'u bir de sahnede görmen lazım derim o zaman :) tabii caz seversen...
Yorum Gönder