16 Ara 2010

Teşhirci Kuaförler


Ana cadde üstünde olup da neden bir kuaför dükkanının dört bir yanını cam yaptırır anlamam.
Bu konuya taktığımdan dolayı sanırım algıda seçicilik devreye girdi son zamanlarda ya da gerçekten bu tarz kuaför ve berberlerin sayıları çoğaldı.
Geçen akşam vapura yetişmeye çalışırken Beşiktaş'ta takıldı bir tanesi gözüme. Adamı camın dibindeki koltuğa oturtmuş suratının muhtelif yerlerine ağda yapıyordu berber amca. Bi insan neden bu tarz işleri yaptırırken bu kadar ortalarda olmak ister ki ?!
Eskiden bu tarz işler kapalı kapılar ardında ve sadece 2 kişi arasında olur biterdi. Ağda odası denen yerler vardı misal :) Hoş hatun kısmı için hala var ya neyse...

Ben anlam veremiyorum bu konsepte. Sıklıkla da denk geliyorum bu tarz manzaralara.
Ne tarz manzaralar mesela?

Buyursunlar:
  • Lavabonun içine doğru kafası bastırıla bastırıla saçı-sakalı yıkanan adamlar. Ee kabul edin komik bir durum bu. Altında şehri eğlendirelim politikası yoksa da pek bi manasız.
  • Cam dibine yerleşmiş ve  kafasında milyon tane alüminyum folyo ile Blair Cadısı'nı aratmayacak nitelikte kadınlar. Anacım ben kendimi bile görmek istemiyorum o halde. Sabırsızlıkla bekliyorum ki yıkansın, fönlensin de insana döneyim sizdeki nasıl bir dürtüdür ki bu halde vitrine çıkabiliyorsunuz. Bi kere bunu ifşa etmeyeceksin. Cümle alem bilsin istemeyeceksin. Hatta kuaföre gittiğini bile kimselere deme ki herkes seni doğuştan böyle sansın :))
  • Camın kenarında kaş-bıyık aldıranlar. Anladık tamam gün ışığı tek bir kıl tanesinin bile saklanmasını engeller, hem de ışık yakmaya gerek kalmaz, gezegeni sevmiş oluruz falan ama bu kadarı fazla! Her kuaföre gidişimden sonra bi fidan dikerim daha makbul. Ben hayatta öyle sokağa nazır bir kuaför koltuğunda kaş-bıyık olayına falan giremem. Fön bile çektirmek istemem ayol. Millete ne!
  • Hele ki topuz yaptırmak üzere o koltuğa oturana denk gelirsem vay halineee. Bütün gecenin mezesi yaparım o ablayı artık. Zira topuzdan önce yapılan krepe var ya krepe evlere şenlik bi şey o. Mahalle kavgasından çıkmışsın edasıyla saçın başın yoluk bi halde cam kenarında elinde de kahvenle oturmak nasıl bir keyif ola ki?? Bilemem ahh bilemem.
  • Cam dibinde yan yana amasra (yoksa amasya mıydı?) bardakları gibi dizilmiş pedikür yaptıran hatunların da ayrı bir takdir hak ettiğine inanıyorum şahsen. Bu ne rahatlık, bu nasıl bir kendine güvendir. Tebrik... Topuk törpüsünde çıkan etini, derini saklama ihtiyacı duymadan orada oturabiliyorsun ya alkış....
  • Hepsinin birden uygulandığı hatunlar asıl bomba. Onları görünce kaçın derim. Zira bu kadar kendine güven bi bu hatunlarda bi de RTE'da var. 
        - Ayaklar bi yandan törpülenir.
        - Törpüde kaybedilen deriler ara ara havludan silkelenir.
        - İşi biten diğer ayaktaki ojeler bozulmasın diye tüm parmak aralarına sokuşturulan zımbırtılar ile maymun  soyundan geldiğimiz ispat edilir.
        - Bıyıklar ve kaşlar alındığı için surat kıpkırmızıdır.
        - Hele ki allerjik bir yapısı varsa dudaklar botokslanmış gibidir.
        - Saçlara dip boya yapıldığı için ara ara parlak paket kağıtları görünür bir halde yolunmuş saçlar ile kafalar zor dik tutulur. Saçlarla birlikte bir de kaşı boyatan familyadansa ahh ahhh....
       - Bunlar yetmezmiş, bir de tüy dikmek gerekirmiş gibi kolları kapatan bir kuaför önlüğü de giydirilir ve şahken şahbaz hele gelen kadın vitrin kenarına yerleştiriliiirrr. Blair Cadısı görse yemin ederim korkar. Gerisini siz düşünün artık!

Bunların hepsi şahane şeyler. Bayılırım kuaförde vakit geçirmeye. Bir yandan kahvemi içip pedikürümü yaptırmaya ama dediğim gibi ben kendimi o halde aynada görünce olduğum yerde bi irkiliyor ve aynaya sırtımı dönüyorum. Fönüm bitene kadar da kendime bakmamak için elimden geleni yapıyorum.
Efendim? Duyamadım ne dediniz?
Kendimle barışmalı mıyım? Hadi oradan ya.... Ben kendimin hastasıyım bir kere ama bunlar işin hileleri cicim. Kuaförünle aranda kalacak :)
Şimdi ben kendime bu halde tahammül edemiyorken bazı hatunlar neden bu halde vitrine çıkmak ister? Kuaförler bununla ne elde etmek ister?

15 yorum:

Kırmızı Çizmeli Kedi dedi ki...

obarey nefret ederim kuaföre gitmekten. kırk yılda bir düğün dernek falan olursa katılmak zorunda olduğum (ki mümkün mertebe kaçarım, hastalanırım, gerekirse bacağımı kırarım gitmemek için) evde kendim yaparım saçımı başımı. bu derece yani... bi tek kesim olayını beceremiyorum. bizim kızlar tarafından yaka paça sürükleniyorum kırıkları aldırmak için çok süpürgeye dönersem:)))

Imge dedi ki...

Koptum bu yazıya..:))) Bu saatte bu havada çok iyi geldin bana valla.. ellerine sağlık..:))

A-H dedi ki...

anacim onlarin burada masajci versiyonlari var, camin onunde boy boy dizili insanlara ayak masaji veya vucut masaji yapiliyor :)))
gormen lazim ;)

sine'mden dedi ki...

kuaförde vakit geçirmek...sadece zorunluluktan,yoksa işim olmaz,daralıyorum,patlıyorum.ama şuan koşarak kuaförüme gitmek istiyorum,sırf başka bir gözle bakmak için :)) vitrin olayı fena hakkaten de adamların ürünleri de bunları yaptıran bayanlar,kiikihhhkii..

OiP dedi ki...

:)) olmadık detaylara takılıp kafasına yazan bi ben değilmişim diye sevindim bak şimdi NzN'ım:D)) ohh beaa!! Blair Cadısı 10 numara tespit:))

OiP dedi ki...

yorumum nereye gitti yaw??

NzN dedi ki...

kedi'cim yaa,
kuaför sevilmez mi hiç! kendin yapmayı becerebiliyorsan ne ala tabii :)

imge'cim,
ohh sefan olsun canım! bol bol daha da bol gül inşallah

A-H,
2 foto çek de koy bari o vitrin pozlarını da görelim buralardan

sine'mden,
hemen git de başka bi gözle bak. dikkat et ama korkma karma tiplerden :)

OİP'cim,
yahu bu tarz detaylara takılmadan hayat geçer mi hiiç:)) dur hayatım ben senin için bol bol detay yazayım, yeterki kutu kafam rahat etsin...
bir dahaki kuaför ziyaretinde Blair Cadısı'na dikkat et ve beni an :))

Adsız dedi ki...

yazık ya bu kadın milletine, erkek kuaförleri camlar açık ama kim ne yapsın benim kıl kazıtma törenimi :))

NzN dedi ki...

toprak,
walla bence erkeklerin de kıl kazıma operasyonları cam dibinde olunca seyrediyorum ben :) hele ki saç-sakal yıkarken o lavabonun içine tıkmıyorlar mı sizi ahh ahh, blair'in erkek versiyonu ...

Selen dedi ki...

hahaha! cok eglendim :)))
super

NzN dedi ki...

selen,
ne şahane!!!

CEPAYNASI dedi ki...

nasıl güzel ve komik bir yazı bu...
mutlu vgeçsin haftasonun:)

Deli Anne dedi ki...

ben hiç ama hiç hazzetmem kuaförlerden ve orda saatler geçirmekten.. sırf bu yüzden kadınlığımdan endişe etmişliğim vardır hep:)

neval dedi ki...

gerçekten! hadi kuaförler reklam yapıyor bak müşterim var diye müşteriye ne oluyor ? mağdur ya da mağdure oluyor farkında değil

Barbygirl_here dedi ki...

Hehe,ne keyifli bir yaziymis bu,u$enmeden uzun uzun yazmissin,pek begendim ^_^
Okurken "acaba hangileri bende oluyor" diye de dusunmeden edemedim :) Kirmizi surat? Botokslu dudaklar? Hehe,bi yerden tanidik sanki:)
Bir de kuafor muhabbetleri var dimi, herkes bi yakin,herkes bi samimi olma kivaminda,herkes bi kralice,elinde cayi kahvesi,birbirini suzen bakislar,hele bir de eli agir kuaforse hic cekilmez :)