9 Oca 2010

Kelime Oyunu


Elime ne zaman bir sözlük geçse, ne dilde olduğu önemli değil, anlayayım anlamayayım öylesine açarım sayfalarını. Kelimeler seçerim kendime. Bakalım biliyor muyum diye. Oyun gibi. Ben de tam bir çocuk gibi.

Aynı şeyi Türkçe sözlükler için de yapıyorum doğal olarak. Ama bunlarda durum farklı oluyor. Hayatımda hiç duymadığım ama TDK tarafından sözlükteki yeri onaylandığı için Türkçe olduğunu anladığım kelimeler denk gelir bolca. Ee benim anadilim Türkçe değil mi ? Neden bilmediğim bu kadar çok kelime var o zaman bu sözlüklerde? İspanyolca ve İngilizce sözlüklerden farklı olması gerekmiyor mu Türkçe sözlüğün?!

Bir kaç ay önce yine sözlük karıştırıyorum televizyon karşısında ve rastgele açıyorum sayfalarını... Karşıma ilk çıkan kelimelere merhaba diyorum, tanışıyorum...Gülüyoruz sevgiliyle ne komik kelimelerimiz varmış diye...Sonra yenisini seçiyoruz, soruyoruz birbirimize bakalım bunu biliyor muyuz? Hayır. Bilmiyoruz. Sonra cümle içinde kullanıyoruz. Yine gülüyoruz. Yeni bir dil öğrenir gibiyiz. Eğlenceli aslında. Deneyin bence.

Geçen hafta okuduğum kitabın bir bölümünde şuna benzer bir diyalog vardı (kitap yanımda olmadığı için tam olarak alıntı yapamıyorum, kusura bakmayın lütfen).

Kadın: Saçların demirkırı.
Erkek: Demirkırı mı? Senin yaşında genelde bu kelime kullanılmaz.
Kadın: Geçenlerde sözlükten baktım. İlk uygun fırsatta kullanmaya karar verdim. Hep aynı kelimelerle konuşmaktan sıkıldım.
.
.
.
Tam o anda kafama bir elma mı ampul mü desem bilemiyorum ama dank! diye düşüverdi bi şeyler. Eee ben de sözlük karıştırıyorum hatta keyif alıyorum. Fark ediyorum. Bilmiyorum bir çok kelimeyi ve kullanmıyorum. Tamam işe ben de sıkılıyorum aynı kelimelerle konuşmaktan. Zaten dilimizdeki kelimelerin o kadar azını kullanıyoruz ki konuşurken! Kendi kendimize fakirleştirip, renksiz, tatsız bir hale getiriyoruz dili. Ya da Türkçe olanını bırakıp İngilizce olanına sımsıkı sarılıyoruz. Ben de dahil olmak üzere yapıyoruz bunu. Kolay geliyor çünkü hepimize.

Şimdi gelelim kafama dank eden konuya. Kitapta geçen fikri direkt uygulamak istiyorum. Elime sözlüğü alacağım. Öylesine bir sayfası açacağım. Bakacağım. Kelime seçeceğim kendime. Ama öyle Osmanlıca’ya kaçan lezzette kelimeler değil. Kulağa hoş gelen, müziği olan. En kötü ihtimal kullanımı kolay olan kelimeler. Sonra bekleyeceğim ve karşıma çıkan ilk fırsatta zihnime sakladığım kelimemi çıkartıp bir güzel kullanıp, renklendireceğim kendimce cümlemi. Kenar süsü gibi. Hani ilkokulda yapardık ya defterlerimizin kenarlarına.
Aynı kelimeyi en az 3 kere farklı cümlelerde yeri geldikçe kullanmadan da yenisine geçmeyeceğim.
Kararım, yeni oyunum budur. Kelime Oyunu!
Balık hafızayımdır ben, hemen unutuveririm bazı şeyleri-bazılarını da unutmadım mı hayatta unutmam!-. Onun için söz veremiyorum. Fakat bu kelimelerin hikayelerini de burada paylaşmayı deneyeceğim. “Hangi kelimeyi seçtim? Nasıl bir durumda ve tam olarak hangi cümleyi kullandım?” gibi...
Bana pek eğlenceli bir oyun olacak gibi geliyor. İsteyen varsa hemen katılsın bana birlikte oynayalım. Hatta ödev vermek isteyenler olursa o da kabulümdür.

Yok mu kaleye mum diken?

Bu kadar da kötü değilim ama :)

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Ben de sözlükle fazlaca haşır neşir biriyim. Oyunu çok sevdim. Çok eğlenceli. Kaleye mum dikiyorum. İşte hemen bir örnek: Yakın zamanda sözlükte "Piti piti" diye bir maddeye rastladım. "Zorlukla, yavaş yavaş" anlamına gelen bir zarfmış piti piti.
Ooo piti piti, karamela sepeti... :)

NzN dedi ki...

Hoş geldinnn!
Ben de kelime seçemiyordum kendime. Çok abudik şeyler denk geldi. Onlarla da örnek cümle çalışırken bile kahkahalara kapıldım.
"Biz bu işi birlikte piti piti bitiririz" gibi bi şey mi mesela? Bu da eğlenceli gibi :)
Aklımda bir de "çelen" var. Eli çabuk anlamında.

OiP dedi ki...

Gönül çelen ne o vakit??

NzN dedi ki...

OİP-Gönül çelen/ çelmek fiilinden geliyor.
Çelmek'in sözlük anlamlarından biri de : Kendi yanına çekmek, beğenisini, sevgisini kazanma.
TDK 'nın örnek cümlelerinden biri: Gönlümü çelen bir söz söyle.
Benim şimdiki hedefim çelen'i bir kere "ev saçağı" anlamında kullanmak. Bir kere de eli çabuk anlamında.
Fırsat kollar durumdayım, bakalım ne zaman kısmet:)

verbumnonfacta dedi ki...

masasının üzerinde sözlük olan bir adam oldum hep. ansiklopedi okumaktansa sözlük okumayı tercih ederim, dediğimi bile bilirim. zaman zaman kelimelerim olur. o kelimeleri hem mana hem de ses olarak severim.
örneğin; uçurum...
ama bugünlerde başka bir kelimenin peşindeyim. size de armağan olsun.
'şedit'

NzN dedi ki...

Merhaba,
Benim sözlük ile ilişkim sizin ki kadar 'özel' değil sanırım. Ama severim, keyif alırım dediğim gibi...

Şedit güzel bir kelime. Henüz çelen ile 3 cümlemi tamamlayabilmiş değilim. Fakat ondan sonraki ilk kelimenin şedit olacağı kesin!

Teşekkür ederim.