Bugün farkına vardım ki ben apartmanda -ki yaklaşık 18 daire var- ev sahibimden başkasını tanımıyorum. Bir de arada sırada kapıdaki kedilere yiyecek bi şeyler verirken karşılaştığımız alt komşum var. Onun da adını bile bilmem. Merhaba- merhaba kadardır bütün ilişkimiz. Üst komşumu da unutmayalım tabii. Huysuzun önde gideni, bayrak sallayanıdır. Apartmana geldiğim ilk yıllar ciddi ciddi uğraştı benimle. Televizyonu açtığım anda kapıda biter "ah canımm başım ağrıyor benim, ıyy ıyy da mıyy mıyy, kapıyı da çat! diye kapatmasan da aman da yaman, allahım sana geliyoruuum" edasıyla söylenir, benim evimdeki sesten şikayetçi olur giderdi. Bu olay da rutine bağladı ve 1,5 yıl boyunca bu hatun ta ki ben "yeter artık kadın, senin de başının ağrısı hiiç geçmiyor" diye çemkirene kadar tepemden inmedi.
O ilk 1,5 yıl üst komşunun kankası olduğunu düşündüğüm diğer komşu da beni takibe almıştı -ki kendisi tam da karşı kapımda oturur ve yüzünü görsem tanımam! - Eve kimler giriyor-çıkıyor sürekli gidip ev sahibime bilgi geçiyor ve "o tek başına kiraladı evi ama biriyle yaşıyor su parasını 2 kişilik versin, geleni gideni fazla, görüyorum başkalarında da anahtar var" diye mıyır mıyır döküyordu eteğindeki taşları. Ben mi nereden biliyorum bunu? Tabii ki o zamanlar ev sahibim olan tontoş teyzeden. O da gelir bana bilgi geçerdi :) "Üst kattakini boşver sen. Onu kocası terk etti gitti. O günden beri de hiçbir kiracımı rahat bırakmadı" der ve göbeğini hoplata zıplata gülerdi. Ondan aldığımızla gazla plan-program yapmış her gece karşı komşunun kapı deliğini board kalemleri ile siyaha boyardık ki sabah bizi gözetleyemesin!! İnanın hatırlamıyorum bu olay ne kadar devam etti bu şekilde ama bir müddet gitti... Gece biz kapıyı boyadık, sabah onlar sildi. Ertesi gece yine biz boyadık, sabah yine onlar sildi... Ben de bir müddet su parasını paşa paşa 2 kişi olarak ödedim. 5 kuruş için malzeme mi vereceğim bu hatunlara! peehh sözüm parama geçer dedim ödedim. Bu hatunların kendi evi olduğu için hala aynı yerde oturmaya devam ediyorlar. Fakat artık ne olduysa benimle uğraşmıyorlar. Adlarını bilmem. 2 çift laflamışlığım yoktur. Evde toto büyütmekten kime saracağını şaşırmış bunlar...
Neyse dün eve girerken apartman girişinde 2 kişiye denk geldim. İkisi de birbiriyle konuşmadan arka arkaya yürüyordu. Belli ki onlar da birbirini tanımıyor. Ben bir heyecanlandım. Hızlı hızlı yetiştim bunlara. Derdim selam vermek. Belki laflamak. Belki sadece merhaba demekti. Belki de sadece yüzlerini görmek. Neye benziyormuş bu apartmandaki insanoğlu diye bilmek. Ben de bilmiyorum neydi derdim. Kapıya gittiğimizde en süper şirine suratım ve sesimle selam verdim. İkisi de ağzının içinde bi şeyler homurdanarak devam ettiler yolllarına....
Ben de apartmanda kimseleri tanımadan burada yaşamaya devam edeceğimi çok net görmüş oldum. Nedir bu insanların derdi allasen??
14 yorum:
Komsu demeyin bana.
Hep birlik bi apartmana mi ciksak nedir. Bitsin bu komsu eziyeti.
Magisa,
Benim en kötü apartmanın burası. Burada da dediğim gibi 7. yılı. Kötü derken komşu açısından. Bundan önceki apartmanımda sadece tek başına yaşayan genç insanlar vardı. Friends gibi bi hayatımız vardı wallahaa :)
bir merhaba diyemeyecek kadar vahsi ve kesinlikle sevgisiz iki ayaklilar! sans iste soyle yakisiklicana hafta sonu sahane partiler duznleyen komsularini davet eden bir karsi komsu dusluyor insan ister istemez:))
beste- ahahaha ne güzel hayaller bunlar böyle. ben evde bi parti düzenleyip benim komşuları davet etsem nasıl olurdu acaba?? :)
biz acaba aynı yerdemi oturuyoruz ...hım... bilemedim ...yoksa bu tür varlıkların bu kadar çok çoğalmış olma ihtimalleri bile insanın içine bir ağırlık veriyor...
kutup'cum- yan kapıda yaşayan adını bilemediğim komşum sen olabilir misin acep?? :)))
ben bildiğin mahalleye taşıncam sırf bu yüzden az kaldı az....
mahalle gibisi yok valla.... tıktılar bizi bu site denilen yığınların içine duygusuz betonların içinde yaşayan yalnız mahluklar olduk ...
ben sitede bile oturmuyorum, düşün!! apartmandakiler birbirini milyon yıldır tanırmış. biz zavallı kiracılar da bunların stres topuyuz sanırım.
Yaşasın mahalle hayatı!!balkonlarda içilen çaylar, güler yüzlü ve müşterisinin adını bilen esnaflar!!!
bizdede ne komşular var çöp kutusu yerine apartmanın bahçesini kullanıyor eline çöp ne geçerse hop balkondan aşağı :((
bahar-sizinkiler sadece komşuluk duygularından değil aynı zamanda insani duygularından da uzaklaşmışlar. sen de topla çöplerin hepsini onların kapısına bırak kaç
Bizim binadakiler de "Merhaba, İyi günler, İyi akşamlar..." vb. sözcük öbekleriyle karşılaştıklarında bir dövmedikleri ya da kaçmadıkları kalıyor. (Her iki tepkiyi de aldık)
Bu arada board kalemi yerine permanent kalemleri denesen? Heh heh he! :)
hazirmiyim- Bi tek bende yok demek bu cinslerden. Hep birlikte kendimize "günaydın&merhaba demeyi bilenler" sitesi kuralım bu durumda. Bu tarz bir site başlatsam olur mu acaba??!! Bahçelerde de organik tarım yaparız. Bakkal açarız adı da Bakkal Burhan olur ( çocukken az mı çokoprens aldım ben bu Burhan Amca'dan ahh ahhhh)
Permanent kalem de iyi fikirmiş ama board olunca daha bi eğlenceli oluyor. Ben boyuyorum onlar siliyor. Permanent oldu mu kalacak, silinmeyecek falan :) Ben hep uğraşsın istiyorum da eki eki eki
Kuralım kuralım... Komün kuralım.
Site kurarsan takipçinim.
Bu arada, ben de çocukluğumdaki, yan sitenin marketi Adnan Abi'ye saygılarımı iletiyorum. Ben kansızım diye bana memleketinden pekmez getirdiydi... :)
çakma mööendislik yapabilirim. bebelerimiz de sokakta bakkal burhan ve adnan'dan leblebi tozu ve plastik top alarak büyürler böylece.
şimdi git sor bakalım "migros amca" sana özel bi şey getirir mi?!!
Yorum Gönder