21 Kas 2011

Bedelli Askerlik Tartışması

Yarın açıklanacağı söyleniyor. Ben karşı çıkanlardan değilim. Tam tersi yaş sınırı falan olmadan ve olabilecek en ucuz şekli ile hemen ve herkes için çıkıversin isteyenlerdenim. Vatan haini değilim. Vatan dediğinin Maria, Michael ya da Najwa'nın vatanından daha değerli olduğuna da inanmam bu hayatta. Kimsenin kimseden değerli ya da değersiz olduğunu da kabul etmem! Kendi kocam da eğer ki bu iş onaylanırsa gidecek olanlardan diye de savunmuyorum bedelli askerlik olayını. Oldum olası askeri bir insan olamadım. Toptan karşıyım mecburi askerlik olayına.
Geçenlerde facebook sayfama bedelli askerlik ile ilgili bir haber koydum da  altına gelen yorumlardan sonra hemencecik sildim. Zira her an vatan haini ilan edilebilirdim. Aslında sadece 2 kişiden gelen yorumlardı bunlar ama yine de canımı sıktı. Farklı görüşlere tahammülümüz yok bir kere daha bunu görmüş oldum. İşin en acı kısmı da bu bence. Farklı görüş dediğim de herkese ruhsatsız silah satılsın, tecavüze hiç bir şekilde ceza verilmesin, adam öldürmek dünyanın en harika işi olarak kabul edilsin ve öldüren adamın vicdanına bırakılsın şeklinde değil ki kardeşim! Sadece askerliğin çok gereksiz ve erkek evladının hayatından çalınmış bir süre olduğuna inanıyorum.
Hani sen bu adamları o kadar süre hayatlarından alıp mecburi silah tutturuyorsun ya bir de o daha tutmayı beceremediği silahla dağlara gönderiyorsun ya işte o süreç hiç bir erkek evladının TÜRK(!) olmasına vesile olmuyor. Olamaz da! İstemediği bir yerde olması, belki de nefret ettiği bir savaşın parçası olması, inanmadığı ve daha kötüsü güvenmediği bir ekibe zorla dahil edilmesi tam tersi insanı vatanından, milletinden soğutur. Hayatlarına dur dediğin ve bu kararı yine ilgili kişilere sormaya bile tenezzül etmediğin bir zamanda aldığın için daha da gıcık oluyorum hey ilgili kişi ve kurum! Bilir misin ki "askere geline!" dediğin adamın tam o anda hayatında neler oluyor? Bırakıp gidebilecek mi acaba?
Vatanın askere ihtiyacı varmış, ordu ülkesiymişiz, savaşta herkes silah tutmayı bilecekmiş, bilmeliymiş, miş, miş. Bunlarla yeme beni. İnandırıcı değil.
Evet inanırım asker ihtiyacı olduğuna. Ciddi tehditlerimiz olduğuna ve malesef ki olası savaşlara (evet hala bu dünyada savaş var, ne kadar aklım ve yüreğim kabul edemese ve algılayamasa da var ve çok net bilirim bunu) hazırlıklı olmamız gerektiğini de bilirim. Bu noktada vahşi hayvanlardan farkımız olmadığını ve hayatta kalmak istiyorsak zaman zaman öldürmeye mecbur edildiğimizi de bilirim ve fakat yine bilirim ki yolun, yöntemin toptan yanlış. Zavallı erkek evladını istemediği bir zamanda, istemediği bir sürede buna  mecbur etmek haksızlıktır. Daha da ileri gidiyorum hayatına kasıttır.
Gittiği dönemde ailesine kim bakar bilir misin? Arkada kalanları ne yer ne içer? Aç-hasta anasını sen mi alırsın kolun kanadın altına devlet olarak? Döndükten sonra gitmeden önce ardında bıraktığı gül gibi işini geri verme garantisi verir misin? 15 ay askerdeyken geçinebilmek için aldığı krediyi ödeyemeyerek depresyona girenler var bilir misin?
Al sana çözüm önerisi;
Madem ki askerlik şarttır ve mecburuzdur buna bu düzenin içinde. Aç-açıkta, eğitimsiz ve işsiz o kadar çok adam var ki bu işi meslek olarak yapmaya hazır. Al onları ve ciddi bir eğitimden geçir. Önce okuma-yazma öğret bilmeyenine. Sonra genel kültür ver. Oturma-kalkma öğrensin, gazete, kitap okumanın nasıl güzel bir şey olduğunu bilsin. Masa adabı nedir bilsin. Stratejik düşünmeyi öğret. Bunların hepsini yaparken aylarca spor yapsın. Yaptığı her sporla birlikte bedeni güçlensin. Kaçması gereken zamanda kaçabilsin, sürünmesi gereken zamanda da dakikalarca sürünebilecek gücü olsun. Dağda kaldımı ne yiyeceğini bilsin. Silah nedir öğrensin. Nasıl tutulur, nasıl nişan alınır görsün ve en önemlisi dağlara salmadan önce birmilyonseksensekizbin kere tatbikat yapmış olsun. Simulasyonlarda savaşsın önce. Maaşını da ver, yerini yurdunu da belirle ve kendisi bu işi yapmak istiyorsa seninle kalsın. Olur da günün birinde bunu yapmak istemediğine karar verirse de bırak gitsin. Asker gibi askerin olsun. Komutanlara hizmet etmek için alma o Ahmet'i, Ali'yi, Kenan'ı anasının, karısının yanından. Komutanlar canlı müzik dinlemek isterlerse eğer Ordu Evi'ne profesyonel çalgıcı götür, eğlensinler. Bunları bile yaptıracak adamın asker olsun istiyorsan buna gönüllü olan gelsin. Gelenin de hak ettiği para neyse karşılığında ver. İnsanı istemediği bir şeye mecbur etmek ve üstüne maddi karşılığını vermemek insan haklarına aykırıdır bence. Buna inanır bunu derim ben.







4 yorum:

Bal Sultan dedi ki...

Bin kez yüzbin kez katılıyorum, her kelimesinin altına imzamı atarım. Ve fakat ne yazık ki, bu bir hayalden de öte, bir ütopya, malesef...

Sittirella dedi ki...

İmza: Sittirella

Demet dedi ki...

Kesinlikle katiliyorum, o 3 ay egitimle aldigi adami eline silah verip daga bayira olume yollamasinlar. Profesyonel askerlik olsun ama mecburi olmasin.

düzensavar dedi ki...

Zorunlu askerlik kalkması gerekirken, bedelli tayyip in seviştiği zenginlerin işine yarayacak. Karşılığında isteyen asker olmalı, ayrıca askerlik uzmanlık isteyen bir konu çoluk çocukla, askerliğin a sını yapamayacak eğitsen bile olmayacak insanlarla ne zorunluluğu bu, askerlik batırılıyor, zengin değil ki sadece askerlik yapamayacak olan, e tamam toplarsın çoluğu çocuğu eline silahı verirsin, düşmanın üstüne yolla savaşmış olarak bilinir, üstünede şehit dendi mi süsüde tamam, iyi de kardeşim askerliğin uzmanlık olmasını istemeyen, meslek haline gelmesini istemeyen şerefsizler kimler, subaylara bakın hepsi eğitimle geliyor, asıl askerliği sevende bu eğitimli kadrolar oluyor, basketbolcuyla futbol şampiyonu olabilir misiniz gerzekler. Bu sebeple içlerindeki ajanları, teröristleri hiçbir zaman anlayamıyorlar, denetleyicisi yok, uzman, profesyonel kadrolar birbirinin denetleyicisi olur. Çavuşlar, astsubaylar daha çok olmak üzere 3 günlük askerin gözü önünde ne düzenbazlıklar çeviriyorlarda, nerden anlasın saftirik çaylak işi bilmeyen, zaten umrunda olmayan aklı fikri terhisi bekleyen 3 günlük asker..